Zazakî Newsî semedê şima çend nameyê kênekan ê bi Zazakî arê dayî 

NAMEYÊ KÊNEKAN 

Ala: bayrak

Aske: ceylan

me: ay

ne: mehtaplı, aylı

: barış, sulh

Azade: özgür, hür

Aza: özgürlük, hürriyet

Ba: hanım, bayan

Benye: tutkun, tutkulu, vurgun

Bengîne: tutkun, tutkulu, vurgun

Berza: yüksek, yüce, ulu

Bextîyare: mutlu, bahtîyar

Beye*: ayva

Borane*: güvercin

Delale*: iyi, güzel, hoş

Delaye: 1)çok sevilen, nazlı, baylan 2)güzellik, hoşluk

Dilşa*: mutlu, bahtiyar

Erjaya: değerli, kıymetli

Erje: değer, kıymet

Esparike: bir çiçek adı

raze*: kutlu, mübarek

Galire: bir tür zambak

Ga: imdat çağrısı, çağırma, çağrı

Geweze*: alageyik, sığın

Gewre*: beyaz tenli

Gewrike*: beyaz tenli

Gulane: mayıs

Gulbiza: bir çiçek adı

Gulboye: gül kokulu, gül kokusu

Gulçîne: gül deren, gül toplayan

Gule*: gül

Gulîstane*: gül bahçesi

Gulmenda: gül gibi, güle benzemiş olan

Gulnaze*: gül gibi nazlı olan

Hagîdare: haberdar, farkında olan; uyanık, kollayan

Havildare: yararlı, faydalı

Havile: yarar, fayda

Haya: sak, uyanık

Haydare: haberdar, farkında olan; uyanık, kollayan

Haye: sak, uyanık

Henare*: nar

: ümit, umut

Hêvîdare: ümitli, umutlu

Homaydaya: Tanrı yaratığı, Tanrı’nın verdiği

hate: becerikli

Keba: ev işlerinden sorumlu kadın

Keje*: sarışın

Kejike*: sarışınca

Keyba: ev işlerinden sorumlu kadın

Kildare: 1)sürmeli 2) alevli

Kiledare: 1)sürmeli 2) alevli

Korja: bir tür nazar boncuğu

Lo: ninni

Mawerde: gül

Menewşe*: menekşe

Menoşe*: menekşe

Mizne: müjde

Namdare: ünlü, tanınmış, namlı, meşhur

Nazdare: nazlı

Naze*: naz

Nazike: nazik

Nazo*: naz, nazlı

Nazşîrine: nazlanışı tatlı olan, nazıyla tatlı olan

Nazweşe: nazlanışı hoş olan, nazıyla hoş olan

Paksare: temiz kız veya kadın, temizliği seven ve temizliğe dikkat eden kız veya kadın

Pîltane: bir çiçek adı

Qum*: kumru

Rence: emek

Rengine: renkli

Rojîdaya: güneş yaratığı, güneşin verdiği

Roşna: ışık, nur

Roş: aydın, aydınlık

Rûmetdare: saygılı, hürmetkâr, hürmetli

Saye*elma

Serbes: serbest, özgür 

Serkewta*: başarılı, zafer kazanmış olan, galip, muvaffak, utkulu

Seneme*: bir özel ad

ne: gümüşten olan

Site*: hanım, bayan

Sitike*: küçük hanım, küçük bayan

Sînaya: sevilen

Sosine: süsen

Sûrgule: yabangülü

Şarîbane*: bir özel ad (şar/şehr: ülke, devlet; bane/banî: hanım, kadın)

Şa: neşe, sevinç

Şermayautanan

Şerne: utangaç

Şê*neşe, sevinç

Şîlane: kuşburnu

Şîna: muktedir, yapabilecek durumda olan

Şînaya: muktedir, yapabilen

Şîrine: tatlı

Teyre*: kuş

je: 1)güneş 2)güneş veya ay ışığı 2)güneş ısısı

Tîjedaya: ışık veren, ışık saçan

Tînce: 1)güneş 2)güneş veya ay ışığı 2)güneş ısısı

je: ışın

Vena: gri renkli güvercin

Vewre*kar

Vewrike*kar

Vilboye: çiçek kokulu, çiçek kokusu

Vilçîne: çiçek deren, çiçek toplayan

Vile: çiçek

Vilîstane: çiçek bahçesi

Vilmenda: çiçek gibi, çiçeğe benzemiş olan

Vilnaze: çiçek gibi nazlı olan

Vilşîrine: çiçek gibi hoş (tatlı) olan, çiçek tatlısı

Vilweşe: çiçek gibi hoş (güzel) olan

Vîrda: unutulmayan, bellekte olan, hafızada olan

Werfe*kar

Werfike*kar

Weşboye: güzel kokulu

Weşî: 1)hoşluk 2)sağlık 3)iyilik 4)esenlik

Xezale*: ceylan

Zelale: duru, berrak

Zembure: bir çiçek adı

Zerence: keklik

Zerne: yeşerti, yeşil

Zerne: altından yapılma

Zerrî: gönül, kalp, yürek

Zerrîbesta: gönül bağlamış, aşık

Zerne: gönül sahibi, gönüllü

Zerrîşa: mutlu, bahtiyar 

Zerrîweşe: mutlu, bahtiyar

Zerrîzîze: duygulu, duygusal; hissi

Zerrîzîzî: duygululuk, duygunluk, duygusallık

Zilfe*: Farsçadaki “zolf” (saç) sözcüğünden

Zilfîya*: Farsçadaki “zolf” (saç) sözcüğünden

Zirave*: zarif, ince

ze: duygulu, duygun

Zîzî: duygululuk, duygunluk